Beddua
Bahadır Konuk[/caption] Dua kısaca kulun Yaratan’a geri bildirimidir. Kul yaşadıkları olaylar ve kendisine verilen nimetlere bakarak Rabb’ine yönelir ve yalvarır. Bu bazen şükür, bazen istek, bazen ibadet, bazen de halini Allah’a arz olabilir. Beddua da dua kabilinden olsa da beddua ederken daha dikkatli olmak gerekir. Çünkü insanın yaşadığı olayların iç yüzünü, sebep sonuç ilişkilerini, faillerini tam olarak anlaması mümkün değildir. Beddua kişinin yaşadığı ve gördüğü kötülükler karşısında durumu Rabb’ine arz etmesidir. Haşa Allah’a talimat verir gibi “şunu şöyle yap, bunu böyle yap” gibi beddua edilmesi, bedduanın küfür, aşağılama aracı olarak kullanılması ya da dile sakız gibi dolanması uygun değildir. Ayrıca kişinin adres göstererek “Allah’ım falancayı şöyle yap” diyerek beddua etmesi de sakıncalıdır. Çünkü kişi olayların hakikatini bilemeyebilir veya öznel değerlendirmelerde bulunabilir. Bu durumda farkında olmadan suçsuz birine lanet okumuş oluruz. Her günah işleyene beddua edilir mi? Ya da kimlere beddua edilir? Peygamberimiz bir hadis-i şerifinde “Ben lânet edici değil, rahmet peygamberi olarak gönderildim” buyurarak bedduadan ziyade hayır duası ettiğini belirtmiştir. Bununla birlikte beddua ettiği hadisi şerifler de vardır. Örnek verirsek; ”Allahın laneti hırsızın üzerindedir!” “Allah’ın lâneti rüşvet alan ve verenedir!” “Faiz yiyen ve yedirene Allah lânet etsin!” “Anne ve babasına söven kimse lânetlenmiştir!” “Arazi işaretlerini bozana (sınır taşlarını kaldırıp daha fazla yer tutma peşinde olana) Allah lânet etsin!” Dinimiz genel olarak birbirine beddua etme, birbiriyle çekişme ve mücadele etmeye değil birlik beraberlik ve yardımlaşmaya önem vermektedir. Beddua etmek için fırsat kollanmamalı, birisi hata yaptı diye bedduadan medet umulmamalıdır. Yukarıda da belirtildiği üzere beddua etmek için günah işleyenin bunu devamlı olarak yapması ve bile bile yapması gerekir. Kendisine beddua edilen ne yapmalı? Doğru yol üzere olan kimseye (Allahu alem) bedduanın bir tesiri olmaz. Ancak insanın kendisini hatasız zannetmesi büyük bir gaflettir. Bu nedenle kendimize beddua edilmemesi için gayret etmeli, birisi bize beddua ederse tövbe istiğfarda bulunarak kendimize çeki düzen vermeliyiz. Peki beddua edilene ne olur? Ata’nın evladına, mürşidin talebesine, mazlumun zalime bedduası çok etkilidir. Bununla birlikte takdir Allah’ındır. İsterse zalimi hemen cezalandırır isterse de ecrini bu dünyada alsın diye onlara uzun ve refah içinde bir hayat verir. Böyle yapar ki zalimler yaptığı iyiliklerin karşılığını dünyada tam olarak alsın, ahirete sevap taşıyamayarak cehenneme layık hale gelsin. Görüldüğü üzere zalime “Allah uzun ve mutlu ömür, bol kazanç ve sağlık, afiyet versin” demek bile beddua sayılır.]]>