Geleceğin İletişimcileri Sektörün Deneyimli İsimleriyle Buluşmaya Devam Ediyor
30 yıldır Türkiye’de televizyonlar için içerik üretimi yapan Halit Ziya Demirtaş, Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri ile buluştu. Radyo Teevizyon Sinema bölümünün düzenlemiş olduğu etkinliğe öğrencilerin yanısıra, araştırma görevlileri ve öğretim görevlileri de katıldı. “Televizyonda Freelance Çalışmak” konusunun konuşulduğu söyleşide Halit Ziya Demirtaş deneyimlerini izleyenlerle paylaştı.
Radyo TV Bölüm Başkanı Doç. Dr. Bahire Özad ve Bölüm Başkan Yardımcısı Ahmet GoranSöyleşinin açılış konuşmasını Radyo TV Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Bahire Özad yaptı. Özad, açılış konuşmasında katılımcılara teşekkür ederek fakülte ve sektör buluşmalarının önümüzdeki günlerde de devam edeceğinin müjdesini verdi.
Freelance çalışmak için mutlaka bir oyun planınız olmalı ve eğitilebilir olmalısınız.
“Manşet”, “Zamanda Yolculuk”, “Ve Zaman Durdu”, “Hey Taksi”, “İki Kuşak Bir Mutfak” (viral program) gibi başarılı bir dizi medya ürününün yaratıcısı Demirtaş, Freelance çalışma alanında öğrencilere bilgi vererek, 30 yıldır bu alanda üretim yapmakta olduğunu ve ilk olarak yeşilçam da bu çalışmalarının şekillendiğni belirtti.
Freelance çalışmanın özgürlükçü alanının çekiciliğine değinen Demirtaş, kurumlar bünyesinde bir dizi yapının sınırladığı sahaya karşın yaratıcılığın tadını serbest alanda bulabildiğini dile getirdi. Eğitilebilir olmanın bu alanda ki önemine değinerek, bilginin yeterliliğinin söz konusu olmadığını ve gelişimin süreklilik arz etmesi gerektiğine dikkat çekti.
Freelance çalışma alanları hususunda ise Demirtaş, kaynak alanlarından türlere, ortaklık kurulacak kurumlardan teklif biçimlerine kadar bir çok alanda değerli biligi ve tecrübelerini genç televizyoncu adaylarıyla paylaştı. Bu sahanın olumsuz yanları hakkında ise çekim öncesi ödenek alma güçlüğüne değinen Demirtaş, yayıncılığın konjoktürel risklerini göze almak zorunda kaldığını ifade etti.
An itibariyle ben bir tarhana çorbasıyım.
Freelance çalışma sahasında ürettikleri ile çalışmalarına “tarhana çorbası” benzetmesi yapan başarılı TV programcısı, program türlerinin yelpazesini geniş tutmasının sebebini, bir alanda uzmanlaşma zorluğunun coğrafyamızda vuku bulmuş olmasından kaynaklandığını belirtti. Kaynak kurumlara verilen program çeşitliliğinin azlığına da değinen Demirtaş, “iş yapabilmek, para kazanmak için piyasadan gelen işleri geri çeviremiyoruz ve bu da ürünlerin çeşitliliğini istem dışı artırıp, tarhana çorbası metaforunu yaratmaktadır”, dedi. Yine de öğrencilere kesinlikle bir alanda uzmanlaşmaları yönünde tavsiyede bulunan Demirtaş, sektörün belirli bir alanda uzmanlaşmış personeller için çok daha cazip getirilerinin olduğunu ifade etti.
Ne yapmak istiyorsunuz sorusunu duyuyorsanız, şanslısınız.
Mezuniyet sonrası öğrencilerin kariyer basamaklarıyla ilgili düşüncelerini de dile getiren Demirtaş, yola asistanlıkla başlayacaklarını ve gelecekleri için uzmanlaşmaları gerektiğini vurguladı. Öğrencilerin ne yapmak istiyorsunuz sorusuna hazırlıklı olmaları gerektiğini de belirterek, “bu soruyu duyuyorsanız şanslısınız. Çünkü para ve pasta payı herkesi bu işin içine çekiyor”, dedi.
Özellikle viral projelerde kurumların iş taleplerinde çoğu kez bilgisiz ve yetersiz olduğunu dile getiren deneyimli tv programcısı, “freelance çalışırken fikirden kurguya, stüdyodan personele, teçhizattan çekim mekanlarına kadar hemen her şeyi düşünmek durumunda kalıyorsunuz”, dedi.
Projeler kapsamında içeriğin çok önemli olduğuna da değinen Demirtaş, “projenin yaşayabilirliğini tamamen içerik belirler. Hatta reklam piyasası içerik ajansı adlı yapılanmaların elindedir”, dedi. Bu bağlamda fikrin önemine değinen Deimirtaş, her şeyin temelinin yaratıcılıktan geçtiğini ve cep telefonu kamerasının dahi hayallerin yansımasına olanak tanıdığını, ifade etti.
Dijital dünyanın denetlenemeyen özgürlükçü alanını kullanmaları yönünde de öğrencilere tavsiyede bulunan Demirtaş, sınırsızlığın ve yaratıcı özgürlüğün dijital dünyanın içerisinde olduğunu, internetin bu alanda her şeyi ifade ettiğini dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti: “dijital dünyada siz gençler her gün bir delik açıyorsunuz. Bizler ise; yani dijital çağa ancak göç edebilmiş olanlar, her açılan delikte bir adım daha geri gidiyoruz”, dedi.
Öğrencilerden gelen soruları da özveri ile yanıtlayan Halit Ziya Demirtaş, ilgili sorulara şu şekilde yanıtlar verdi:
Freelance çalışma hayatı nasıl bir yaşam döngüsü sağlamaktadır?
“Freelance çalışmak şöyle bir şey, evinizde oturur ve ‘solitare’ oynarsınız. Aylarca telefon susar ve sonra bir iş gelir soluksuz kovalarsınız. Ardından ise belki yine bekleyeceksiniz veya projeler üreteceksiniz.”
Freelance çalışma hayatı ile kurum içi çalışma hayatı arasında gündelik yaşam açısından nasıl bir karşılaştırma yapabilirsiniz?
“Freelance demek , ya çok fakirsin ya da çok zenginsin demektir. Ya bir kurumda çalışacaksınız hayatınız garantide olacak, ya da freelance çalışarak emekliliğiniz dahi sallantıda olacak. Buna riskler ve kazanımlar çizelgesi diyebiliriz.”
Bir proje üzerine çalışırken ne tür süreçlerle basamakları adımlıyorsunuz?
“Freelance çalışma sahasında çalışmalarımız, ön araştırma, kameraman, ses – ışık yetkilileri vs… gibi çalışma ekibinin oluşturulmasıyla başlıyor. Ardından bütçeyi minimum noktaya çekip her şeyi montajda bitiriyoruz. Ne yazık ki piyasa koşulları bizleri buna itiyor. Lakin yine de bu mantığın değiştirilmesi gerektiğini, montajda her şeyi çözmenin kolaycılık olduğunu ve bu alanda siz genç medya personellerinin üzerine sorumluluğun düştüğünü belirtmek isterim.”
Uzmanlaşmak hususunda metin yazarlığının sektörde ki konumu nedir?
“Metin yazarlığı, senaristlik, reklam metni yazarlığı şu an en revaçta aranan alanlardır. Herkes kapınızda sıra olup ürünlerinizi bekler. Siz ise, evinizde, oturduğunuz yerde rahatça çalışabilirsiniz.”
Kariyer açısından yönetmenlik hususundaki düşünceleriniz nelerdir?
“İyi bir montajcısı olan herkes yönetmenlik yapabiliyor. Öyle ki yönetmen en az ihtiyaç duyulan iş kolu oldu artık. Hatta yönetmenler artık sadece “castı” belirliyor denilebilir. Her şey montaj yönetmeninin eline kalıyor aslında. Öte yandan yönetmenlik, oyunculuğu verebilmektir esasen. Örneğin; Dustin Hoffman’ın Kurtlar Vadisi’ndeki düşük performansını ele alalım. Kötü oyuncu olduğu için mi? Tabi ki değil. Yanıt; düşük, sıradan ve sayıca çok olan sığ yönetmen performansının eseri olduğu içindir.”
Montaj, ses ve ışık alanları düşünüldüğünde bizlere kariyer açısından neler söylemek istersiniz?
“Montaj için dijital teknolojiyi iyi kullanmanız gerekir. Metin ve montaj becerisi bir çok işi üretmenizi sağlar. İyi bir ışıkçı ve ses uzmanı olmak da sektörde en çok aranan özellikler içerisindedir. Kazançları da oldukça iyidir.”
“Dönem kahramanlarının” projelerinizin ilgili kurumlardan geçmesindeki gücü nedir?
“Dönem kahramanları binlerce proje içerisinden sizinkinin değerlendirmeye alınmasında iletişimsel aracı olarak kullandığınız kişilerdir. Bunların rolü bazen fazla, bazen ise hiçtir. Burada önemli olan projenize güvenmek ve iddialı olmaktır. İçerik her şeydir… “
Halit Ziya Demirtaş, söyleşiyi bitirirken son olarak şunları söyledi, “soru sormayandan haberci, merak etmeyenden yönetmen, okumayı sevmeyenden de senarist olmaz”.
Söyleşi Radyo TV Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Bahire Efe Özad ve Bölüm Başkan Yardımcısı Ahmet Goran’ın Halit Ziya Demirtaş’a plaket ve hediyelerini takdim etmeleri ve toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.