Şimdi yükleniyor

Halil İbrahim Özkan’ın Mektubu

9 yıl geçmiş… İnsan, hayat mücadelesinin içine girince anlamıyor. Bu kadar yılda ne yaşadım? Staj için gittiğim CNNTürk’te yönetmen oldum. 10 yıldır mutlu mesut çalışıyorum. Okulda hayalini kurduğum yerdeyim.  Ama yetmiyor…

2. Sınıftayken karar vermiştim televizyon sektöründe çalışmaya. Tabi karar vermek yetmiyor. Mücadele etmek gerekiyordu. Şükür ki birbirimizi ateşleyecek arkadaş grubumuz vardı. Grubumuz pekte ders çalışmayı sevmezdi. Hemen mezun olup bir şeyler yapmak isterdik. Depodan kamera alıp çekim yapardık. “Ne olursa çekerim abi”. Çektik…

Bu kadar yıl geçti ben hala ne olursa çekiyorum. Program, ödül törenleri, reklam filmleri, canlı yayınlar… Şöyle bir dönüp baktığımda 5000  e yakın yayın yapmışım.  Yetmiyor…

Peki ne olursa yeter insana? Hedeflediğin yer aslında neresi? Bu bir tür hırs mı? Hayatta kalma mücadelesi mi?

İstanbul…

Dünyanın en güzel şehri…  Bütün isteklere cevap veren, yaşayan, yaşatan şehir. Türkiye’de profesyonel televizyon yayıncılığının yapıldığı tek yer. Bizim buradan başka çıkışımız yok. Adeta kısılıp kaldık bu şehirde. Belki yetmeyen şey bu. O kadar başarılı içerikler çıkmıyor artık, televizyon denilen şey alışkanlıktan ibaret mi? Perdenin kapandığını hissediyorum.

Değerli hocalarımın dediği gibi, “öyle bir meslek ki bu; sürekli yeniden başlaman gerek.”

Bir yayıncı için hiçbir zaman yetmemeli. Teknolojinin her gün değiştiğini, tüm akıllı telefonlarda kamera, montaj programın olduğunu, rakiplerin artık tüm dünya olduğunu bilmek gerek.

Ben şu an bunları düşünmekle meşgulüm. Aklıma fikir gelmesini bekliyorum. Tıpkı sizin gibi…