Şimdi yükleniyor

Dijital Sınıftan Yeniden Kurmacılığa Doğru

Doğu Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Bölüm Başkanı Doç. Dr. Canan Perkan ZEKİ, Covid-19 sürecinde  “Sınıf Ortamından Ekran Başına Değişen Öğretmen-Öğrenci Rolleri”ni anlattı.

24 Nisan 2020 tarihinde Bilim Ofisi ile Karantina Sohbetleri’nin instagram’da canlı yayın konuğu olan Doç. Dr. Canan Perkan ZEKİ Covid-19 sürecinde sınıf ortamından “Bilgisayar Ekranı” denilen sanal ortama geçişi fiziksel ortam ve psikolojik ortam çerçevesinde değerlendirdi.

Öğretmen ve Fiziksel – Psikolojik Ortam

Covid-19 öncesine kadar sınıfın içinde bulunduğu fiziksel ortam, öğretmenin yaratacağı psikolojik ortam beraberinde kendisine ” güç kaynağı”  oluşturmaktaydı. ZEKİ öğretmenlere “Tıpkı bir sahne sanatçıları gibi performansını sergileyeceği bir mekânı sahnesi vardır” diyerek sınıfın etkileşim için önemli bir mekân olduğuna dikkat çekerek öğretmenlerin sınıfta yarattığı psikolojik ortamın kendisine verdiği güçten kastının sınıfın “sosyal ve duygusal iklimi” olduğunu ifade ederek öğretmenin en büyük malzemesinin “sınıf ortamında sergilediği kişilik özellikleri ve profesyonel/mesleki becerileri ve yetkinlikleri” olduğu bilgisini paylaştı.

Mesleki/Profesyonel Beceriler Hakkında

ZEKİ, öğretmenlerin öğretme-öğrenme sürecinde öğrenilmesi beklenen kritik davranışların pekiştirilmesi gerektiği fakat çevrim içi ortamlarda öğretmenin bu davranışları ortaya çıkarabilme anında pekiştireç uygulayabilme olanağının oldukça sınırlı olduğu bilgisini paylaştı. Bir başka örneğinde ise,  “öğrencilerin derse katılımının örtük/gizli veya açık katılım şeklinde”olduğuna değinerek “öğrencilerin derse açık katılımını sağlayabilmek için öğretmenin açık katılıma destek veren; soru sorma, tartışma ortamı oluşturma, problem durumlar oluşturma, beceri ya da etkinlikleri zenginleştirme, işbirlikli ortamlar vb unsurlara yer vermesi gerektiğine” dikkat çekti .

Öğretmen “bunlardan ne kadar çoğuna nitelikli bir biçimde sahipse, öğretme ve öğrenme sürecinin o kadar etkili gerçekleşeceğinin ve böylelikle hem öğretmenin hem de öğrencinin işinin kolaylaşacağının” altını çizerek çevrim içi ortamlarda bu unsurların oldukça sınırlı olduğunu ifade ederek düz anlatım yapılabileceği, veya soru cevaplama seansı oluşturulabileceği ya da çok küçük gruplarda öğrencilere çok kısa soluklu sunumlar yaptırılabileceği bilgilerini paylaştı.

Daimicilikten ve Esasicilikten İlerlemecilik ve Yeniden Kurmacılığa Doğru

ZEKİ, etkili iletişim, güdülenme, ölçme ve değerlendirme kavramlarının  sınıf ortamının öğretmene ve öğrencilere sağladığı kolaylıklar, avantajlar ve bu kavramların bulunulan süreçteki değişimleri  hakkında bilgi vererek fikirlerini “Çevrim içi destek eğitimine geçtiğimiz son 1 aydan bu yana öğretmenin ne bir fiziksel ortamı ne de öğrencileri ile birlikte oluşturabileceği psikolojik bir ortamı var. Yıllarca öğretmenin gücüne güç katan mekânı yani sınıf ortamı şu an yok. Gücü, otoritesi, kaynak ve bilir kişi oluşu, kuralları koyan ve uygulayan oluşu, kısacası dokunulmazlığı ve gücü tehdit altında.. Daimicilikten ve esasicilikten ilerlemecilik ve yeniden kurmacılığa doğru bir yol almaya başladı öğretmen… cümleleriyle ifade ederek Covid-19 sürecinde öğretmenin gücünü uyguladığı alanın ve bağlamın sınırlılığına dikkat çekerek geleneksel eğitim kalıplarının dışına çıkıldığını ifade etmiştir.

ZEKİ Covid-19 öncesi ve sonrası öğretmen-öğrenci rollerine değinerek pandemi sonrasında çoğu birey ve kurumun uzaktan eğitim tercihinin artacağını belirtti. Buna bağlı olarak ilerlemeciliğin ve yeniden kurmacılığın sunduğu öğrenci merkezli eğitim yaklaşımının hayata geçirilecek olduğunun vurgusunu yaparak “öğretmenlerin değişimin ve reformun temsilcisi olacağını, öğrencilerine problemlerin farkına varmaları konusunda yardımcı olacaklarını” ifade etti.

Doç. Dr. Canan Perkan ZEKİ bu süreçten sonra neler yapılması gerektiği hakkındaki önerilerini şu şekilde dile getirmiştir:

Öğretmeden ziyade öğrenmeye odaklanmalıyız:

  • Eğitimsel yaşantılara rehberlik eden uygun bir felsefe oluşturmamız gerekir,
  • Öğrencilerin farklılığını ve değişkenliğini ortak bir mekânda değil de tamamen farklı mekânlarda algılayabilmemiz ve anlamlandırabilmemiz gerekir,
  • Öğrenmelerine olanak sağlayacak olan psiko-sosyal atmosferi ortak mekân olan sınıfta değil, kendi bulundukları yerlerde yaratabilmeleri için rehberlik etmemiz gerekir,
  • Öğrenmeyi zorlaştıran fiziksel, sosyal ve psikolojik davranış ve eylemlerini azaltabilmeleri için rehberlik etmemiz gerekir 5. Öğrencilerin düşünme ve eylemlerde bulunmaları için alternatif yollar geliştirmemiz ve geliştirmelerini sağlamamız gerekir,
  • Sorgulama ve eleştirme fırsatı yaratan etkinliklikler, ödevler ve projeler vermemiz ve bunları verirken gerekli ön yönergelerle onları desteklememiz gerekir,
  • Kritik düşünmeyi geliştiren uygulamaları desteklemeli ve bunlara yer vermeliyiz,
  • Uzaktan destek eğitimi sürecini yönetebileceğimiz mantık ve vizyonu oluşturmamız gerekir,
  • Özgünlüğü ve güvenirliği tesis ve teyit edeceğimiz yaşantılar üzerine odaklanmamız gerekir – daha önce uygulanan geçerlik ve doğruluk kriterleri yerine özgünlük, orijinallik, yaratıcılık, faydacılık ve farklılık unsurları aranmalı,
  • Öğrencilerin nasıl öğrendiklerine odaklanılmalı,
  • Öğrencilerin kendilerini yönetebilme ve özerkliğe teşvik edilmeli ve bu tür çabaları desteklenmelidir. (Tan, 2013).

 

Kaynaklar:

Kruickshank, D.R., Bainer, D. & Metcalf, K. (1995) The Act of Teaching. NewYork, McGraw Hill Ornstein, A. C. and Hunkins, F. P. (2018) Curriculum: Foundations, Principles and Issues Essex: Pearson Education Limited Tan, Ş. (Ed) (2013) Öğretim İlke ve Yöntemleri. Ankara: Pegem Akademi

Görsel:https://www.cnnturk.com/turkiye/15-soruda-uzaktan-egitim