Şimdi yükleniyor

Pandeminin İş Hayatına Etkisi

Pandemi ve İş Hayatı

Ülkemizde Mart 2020’de ortaya çıkan ve bu tarihten itibaren her alanda köklü değişiklikler yapılmasına neden olan Pandemi, belki de en çok çalışan kesimin hayatında kendini gösterdi. Kimileri işsiz kaldı, kimileri uzaktan çalışma yöntemiyle iş hayatına devam etti. Çıkarılan genelgelerle daha önce İş Kanununda yer almayan düzenlemeler, İş Kanununda yer buldu.

Bu süreçte en çok ücretsiz izin uygulamaları ile kısa çalışma ödeneği hususlarında sıkıntılar yaşandığı gözlemlendi. Çoğu işveren, iş hacminde üçte bir ya da tamamen azalma olmamasına rağmen işçilere eksik ödeme yapmak için kısa çalışma ödeneğine başvurdu. Ya da işçiyi ücretsiz izine çıkardı ve işçilerin maddi anlamda zorlanmalarına neden oldu. Pek tabii genelgelerle işten çıkarmaların önüne geçilmek istendi ancak işten çıkarılmayan işçiler yine de hak ettikleri ücretleri alamadılar ve büyük sorunlar yaşandı. Yaşanmaya da devam ediyor.

Ücretli İzin – Ücretsiz İzin

4857 sayılı İş Kanununda yer alan düzenlemeye göre ücretli izin; işçinin işyerinde çalışmaya başladığı günden itibaren en az bir yıllık çalışmış olması durumunda işçilere tanına yıllık izin hakkıdır. Ücretli izinle ilgili hükümler kanunda detaylıca izah edilmiştir.

Pandemiden önce işverenin işçiye vereceği ücretsiz izin halleri sınırlıyken pandemiden sonra işverene işçiye sorulmaksızın “zorunlu ücretsiz izin hakkı” tanınmıştır. Pandemiden önce işçinin yazılı onayını almadan işçiye ücretsiz izin kullandıramayan işverene, pandemiden sonra işçinin yazılı onayı olmaksızın işçiyi zorunlu ücretsiz izne çıkarabilme hakkı tanınmıştır. Yasada bu süre 3 ay ile sınırlandırılmışsa da Cumhurbaşkanı kararıyla bu süre 3’er aylık sürelerle uzatılabilir.

Bu durumda zorunlu olarak ücretsiz izne çıkarılan işçi maddi desteği nereden alacaktır?

İşsizlik Sigortası Kanunu’nda yapılan değişikliklerle ücretsiz izne ayrılan işçilere nakdi ücret desteği verileceği hükme bağlanmıştır. Buna göre; işçiler ücretsiz izinde oldukları süre boyunca bu destekten faydalanacaktır. Ücretsiz izin süresi boyunca işçiye, iş sözleşmesini feshetme hakkı tanınmadığı hususunu belirtmekte fayda görüyorum.

Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği

Hemen hemen artık herkesin aşina olduğu bir kavram olan kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneği hakkında da kısa bir bilgilendirme yapmakta fayda var. Kısa çalışma; genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde kısa çalışma yapılabilir. Bu durumlarda işçilere kısa çalışma ödeneği ile genel sağlık sigortası primlerinin ödenmesi hizmetleri verilir. Bundan faydalanabilmek için işverenin İŞKUR’a başvurması ve kısa çalışma ödeneğinden faydalanabilmek için gerekli şartları yerine getirip getirmediğinin araştırılması gerekmektedir.

Kısa çalışma ödeneği ise; sigortalının son 12 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 60’ı olarak belirlenir.
Teoride işçinin işsiz kalmaması işverenin de üretimi durdurmaması hedeflenmişse de uygulamada yaşanan aksaklıklar işçilerin mağdur olmasını engelleyemediği gibi zorlayıcı sebepler nedeniyle iş hacminde azalma olmayan işverenler de bu haklardan faydalanma yoluna gitmişledir. İşverenin fesih yasağı varsa da işverenler çalışanları ücretsiz izne çıkarma ile zorlamışlar ve bu şekilde çalışmaya mecbur bırakmışlardır.

Kısa Çalışma Şartları Oluşmadığı Halde Kısa Çalışmaya Başvuran İşverenler İçin Yapılabilecek Şeyler

Bu süreçte bu hakkın işverenlerce istismar edildiğinin tespit edilmesi durumunda; kısa çalışma ödenekleri işverenden yasal faiziyle talep edilir. Bu da işverenin yüklü miktarda cezaya uğraması anlamına gelir. Bunun yanında işçilere de işçilik hak ve alacaklarını ödemek durumunda kalacaktır.

Süreci istismar eden işverenin SGK prim borcu doğmuş olacak, gecikme zammı ile birlikte işverenden tahsili yoluna gidilecektir. Tüm bunların yanında işveren, sigorta prim ve teşviklerden de yasaklı hale gelecektir.

Bu nedenlerle kısa çalışma yapılmadığı halde yapılıyormuş gibi başvurulan ve buna rağmen tam zamanlı çalışan ancak eksik ödeme alan işçilerin, iş sözleşmelerini fesih hakkı vardır. İŞKUR’a bu durum bildirilmelidir. İşverene çekilecek ihtarnameyle işçilik hak ve alacaklarının ödenmesi talep edilmeli, akabinde önce arabuluculuk yoluna ardından mahkeme yoluna başvurarak işçiler hak arayışına girmelidirler.