Israrlı Takip
Huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması Ceza Kanunu kapsamında suç sayılmaktadır. Kanunda direkt “ısrarlı takip suçu” olarak geçmemekte ise de kavramsal olarak birini ısrarla takip etmek suçtur.
Israrlı Takip Kavramına Giren Davranışlar
Mağduru bezdirerek, ruhsal gücünü zayıflatarak huzur bozacak bir takım eylemlerde bulunmak, tehditkar bir biçimde ya da gizlice mağdurun arkasından yürümek, sürekli telefon etmek, sürekli mesaj göndermek, sürekli e-posta atmak, mağduru beklemek, gözetlemek, istemediği halde çiçek göndermek, hediye göndermek, mağdur hakkında söylentiler yaymak, kişisel verilerini hukuka aykırı şekilde yaymak ısrarlı takip davranışları arasında gösterilebilir.
Kadın erkek fark etmeksizin herkes bu suçun mağduru olabilir. Üzücü olan ise bu suçu işleyenlerin mağdurun en yakınındakilerden olmasıdır. Mağdurla kısa bir süreliğine dahi olsa geçmişi bulunan nişanlı, eski sevgili, eski eş , iş arkadaşı, okul arkadaşı olabileceği gibi mağdurun komşusu, hastası, öğrencisinin dahi bu suçu işlediği görülmüştür.
Herkes, huzur ve sükun içinde yaşama hakkına sahiptir. Herkes korkusuzca sokaklarda yürümek, işine gitmek, özgürce haberleşmek hakkına sahiptir. Bu suçu işleyenler, mağdurun manevi dünyasında endişe ve korku yaratarak mağdurun psikolojik şiddete maruz kalmasına neden olmaktadırlar. Anayasal düzende en temel haklardan olan yaşam hakkı, haberleşme hakkı, özel hayatın gizliliği ve güvenlik hakkı ihlal edilmektedir.
Yasalarda Israrlı Takip
Israrlı takip, İstanbul Sözleşmesiyle kadına karşı işlenen şiddetin bir türü olarak kabul edilmiştir. Bu sözleşme hükümlerine göre bu tip davranışların mağduru kadınların korunması ve bu tip davranışların önlenmesi konularında taraf devletlerin yükümlülüğü söz konusudur. Her ne kadar Türkiye, İstanbul Sözleşmesinden çekilmiş görünmekte ise de 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hükümleri tek taraflı ısrarlı takip edenler için önleyici buna maruz kalan taraflar için de koruyucu tedbirler öngörmüştür.
Türk Ceza Kanununda da ısrarlı takip edenler, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile cezalandırılmaktadır. Kanunun 123. maddesiyle düzenlenmiş bu suçun cezası 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır.
Israrlı Takip Bir Şiddet Türüdür
Çoğu kişi kültürel yapı olarak bu tarz davranışları normalize etme eğilimindedir. Bir erkeğin ısrarlı bir şekilde bir kadının peşinde olması çoğu kültürlerde romantik bir davranış olarak ele alınmakta ve kadınlar tarafından bu davranışlar taciz olarak algılanmamaktadır. Bu hatalı algılar nedeniyle çoğu kişi evliliklerinde fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet görmektedir.
Türkiye’de gerek cezaların yetersiz olması, uygulamada davranışların yorumunda dar bir perspektifin gözetilmesi, bu suç tipinin uzlaşma kapsamında değerlendirilmesi, çoğu vakanın da barışma ile sonlandırılmaya çalışılması toplumda bir güvensizliğe neden olmaktadır. Bu tip davranışların cezasız kaldığına dair görüş toplumda hakim olmaya başlamıştır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ise bir kararında, başvurucuların toplumsal cinsiyete dayalı şiddete ve dolayısıyla şiddetten korunma hususunda ayrımcılığa tabi tutulduğuna dair tespitlerde bulunmuştur.
Kişisel huzuru tehdit olan kişilerin, savcılık makamlarına başvurmasıyla başlatılan soruşturma ile failler hakkında ceza davaları açılacak ve failler cezalandırılacaktır. Cezaların caydırıcı olabilmesi, en başta bu suçun mağdurlarının kendi menfaatlerini korumada ısrarcı olmalarına bağlıdır.
Yorum gönder
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.