Mağusa’da Halk Hükümete Neler Söyledi?
Başbakan Tufan Erhürman’ın Mağusada Gerçekleşen Halka Buluşma Toplantısından Arda Kalanlarda Yurttaşların Soru ve Söylemleri Vardı. Mikrofon Sırası Halka Geçtiğinde Dile Getirilen Konular Arasında İse; Kıbrıs Türk Kıyı Emniyeti Ve Gemi Kurtarma Şirketi’nde Yaşanan İşten Çıkarmalar, Ezberci Eğitim Sistemi, Mağusa Liman ve Sanayi Bölgesi Kirliliği, İlaç Temininde Yaşanan Güçlükler ve Piyasada Sıcak Para Dönmeyişi Gibi Sorunlar Yer Aldı
Başbakan Tufan Erhürman, Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali ve Sağlık Bakanı Filiz Besim, Mağusa’da gerçekleştirilen Halkla Buluşma toplantısında halktan gelen söylem ve sorulara karşılık neler söyledi? İşte o sorular ve Bakanların cevapları:
Ezberci Eğitim Sisteminin Kırılması İçin Hizmet İçi Eğitim ve Müfredat Değişimi Gerekliliğine Dikkat Çekildi
Başbakanım, ben 27 yıllık bir ilkokul öğretmeniyim. Ezberci eğitim modeli bizi ilerletmiyor. Kolejlere giriş sınavı çocuklar ve aileler üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Çocuklar mutsuz ve stres dolu. Sınava dayalı eğitim sistemi bu durumu yaratıyor. Eğitim sistemimizin yeniden düzenlenmesiyle ilgili neler yapmayı düşünüyorsunuz?
Başbakan Erhürman: Eğitim sistemini Meclis’inde ötesinde toplum olarak tartışmamız gereken bir konu olarak görüyorum. Bu toplumun bir Meclis haline gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Ezberci eğitim modelinin kırılmasının, öğretmenlere yönelik yapılacak hizmet içi eğitimler ve eğitim müfredatı reformuyla gerçekleşebileceğinin gündem olması gerekliliği var. Sınav odaklı olmasının yanı sıra ezberci eğitimin esasen ana sınıfından, ilkokul 1. sınıftan itibaren yapılacak değişimle kırılması gerekiyor. Daha önce hizmet içi eğitim için çaba da verdik, ancak öğretmenlerden yeterli ilgiyi bulamadık.
Kıbrıs Türk Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma Şirketi’nde 8 Ay önce İşten Çıkarılan 11 Yurttaş Sigortadan Yoksun ve Borçlarını Ödeyemiyor
Bora Tebelleşol: Başbakanım hoş geldiniz Mağusa’ya. Ben ve arkadaşlarım Kıyı Emniyetinde çalışıyorduk. 11 Kişiyiz. 8 Ay önce işten çıkarıldık ve bir türlü işe giremedik. Kiralarımızı, faturalarımızı ödeyemiyoruz. Kredi borçları olanlar kredilerini ödeyemiyor. Hangi kapıyı çalsak ‘bu ay gidin öbür ay’ gelin deniyor. 8 aydır sigortamız yatmıyor. Hastaneye gitmem gerekti, sigortam olmadığından ötürü bakmadılar. İşsisiz. Nasıl çözeceğiz bunu?
Başbakan Erhürman konuyla ilgili kamuya açık yanıt vermezken, Bora Tebelleşol ve bir arkadaşıyla Halkla Buluşma toplantısının ardından özel bir görüşme gerçekleştirdi.
Hastanelerdeki İlaç Temini İçin Mücadele Sürüyor
30 Yıldır diyabet hastalığımla uğraşıyorum. Gazimağusa Devlet Hastanesi’ne gidiyorum. İlaçlarımı temin edebilmek istiyorum ama ‘o yok, bu yok, şu yok…’ Bu konuda tasarrufunuz nedir?
Sağlık Bakanı Filiz Besim: Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde ‘o yok bu yok şu yok’ dendi. Doğrudur, haklıdır eğer bulamadıysa, netice de ilaçlara ihtiyacı vardır. 2018 Yılında döviz krizinin en derin, en çok etkilediği konulardan birisi de ilaçların temini noktasıydı. Çok ciddi bir mücadele verdik ilaçsız bırakmamak için hastalarımızı. Halen de bu mücadeleyi veriyoruz. Ancak bu sorunları atlatacağız. Bütün uğraşımız hastalarımızın her bölgede ve Mağusa özelinde de ilaçlarını bulabilmesidir.
Halk Sağlığı İletişimine Dikkat Çekildi
DAÜ İletişim Fakültesi Prof. Dr. Fatoş Adiloğlu: Halk Sağlığı Biriminin kuruluşu ve Sayın Bakanımızın anlattıklarından mutluluk duydum. Ancak Halk Sağlığı Birimi içerisinde sağlık iletişimi koordinasyonuyla ilgili çalışmalarınızı öğrenmek istiyorum. Çünkü bu noktada belki daha sağlıklı bilgi aktarımı söz konusu olabilir ve sizin yaptığınız bütün bu çalışmaları kamuoyu daha rahat bir şekilde öğrenebilir. Ayrıca katkı koymak adına çalışmaya hazır olduğumuzu da bildirmek isterim.
Sağlık Bakanı Filiz Besim: Halk sağlığı birimini kuralı 1 yıl oldu. Halk sağlığı özellikle erken tanı, taramalar, iş yeri hekimliği ve elbette ki temel sağlıkla birlikte sağlıklı gıda, güvenli gıda, dumansız yaşam alanlarını da bir arada çalışıyor. Ama en buyük zamanı da toplumu bilinçlemdirme, bilgilendirme, farkındalık yaratma projelerine ayırıyoruz. Bu anlamda çeşitli halk sağlığı hocaları ve değişik alanlardaki uzmanlarla birlikte çalışıyoruz ama profesyonel bir halk sağlığı iletişimcimiz yok. Bu konuda sizden destek almak bizleri de mutlu edecektir.
Mağusa Serbest Limanı’yla İlgili Denetleme Süreci Başlatıldı
15 Yıldır Karakol İlköğretim Okulunun arka tarafında hurda yığını bir gemiden kalan muhtemel petro-kimya atıkları, Mağusa Serbest Limanı’nın çevre kirliliği, bu Liman’ın belli bir bölümünde uzanan 4 metrelik çağ dışı duvar ve denizle Mağusa’nın bütünleşememesi konusunda Liman bölgesinin Mağusa’ya kazandırılabilmesi için tasarrufunuz nedir?
Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami: Mağusa Serbest Limanı’nda ifade edilen atıklar özel bir şirkete kiralanan alanın içerisindedir. Bizim doğrudan müdahale hakkımız olmamasına rağmen bu konuda bütün yasal zorunlulukların yerine getirilip getirilmediğine dair denetleme süreci başlattık. Hukukçularımızla da bir inisiyatif başlattık. Tüm ilgili birimlerden görüş istedik, bilir kişileri oraya gönderdik. Dolayısıyla orada kiralanma şartlarına uyulup uyulmadığı yasal zeminde denetlenme sürecindedir. Ancak tabii ki o bölgenin Mağusa ekonomisine kazandırılması gerekir. Daha farklı bir projeyle denizle Mağusa’nın birleşmesi için hükümetimizinde çalışmaları var. Oranın çehresini değiştirecek büyük, köklü bir değişim projesini hayata geçirme hedefindeyiz.
Piyasadaki Sıcak Para Döngüsü İçin Sanayi Bölgelerinin Düzenlenmesi, Kalkınma Bankası Desteği ve Enerji Politikaları Üçgenine Dikkat Çekildi
Büyük Sanayi, Küçük Sanayi, Güvercinlik Sanayi Bölgesi kirliliğiyle adeta ağılı andırıyor. Bu bölgelerin bir an evvel düzenlenmesi gerekiyor. Ayrıca piyasada sıcak para dönmüyor. Bu konular hakkında neler yapılıyor?
Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami: Aslında bu çok geniş bir soru. Ayrı bir oturum yapmamız lazım. Ancak yinede özetlersek; ilkin enerji maliyetlerini aşağı çekme faaliyetleri ön plana çıkıyor. Bu noktada güneş enerjisinin vatandaşlarımız tarafından üretilip tüketilebilmesini sağlamak için yaptığımız çalışmalar önem arz ediyor. Nitekim paramızı fosil yakıt ithal etmeye harcamak yerine başka tüketimlere harcarsak piyasanın sıcak para girdisine katkısı olacaktır. Ayrıca Kalkınma Bankası’nı daha etkin bir şekilde devreye sokma çabamız da sıcak para pompalama çalışmamızın bir parçasıdır. KOBİGEM’in verdiği kredi imkanlarını Türkiye Cumhuriyeti ile de konuşarak genişletme çalışmalarımız da bunun bir parçasıdır.
Öte yandan göreve gelince Meclis’e sevk ettiğimiz ve geçmesini sağladığımız ilk yasa tasarısı, sanayi bölgelerinin temizliğini sağlamak üzere hazırladığımız yasa tasarısıdır. Konuyla ilgili gerekli eğitimler verildi. Denetlemeler de yapılıyor. Ancak başka değerlendirmelerimiz de oldu sanayi bölgeleriyle ilgili. Bu sanayi bölgelerindeki yerlerin gerçekten üretim yapacak insanların elinde olup olmadığını araştırdık. Çünkü bu durum da piyasaya sıcak para girmesini sağlayacak bir unsurdur. Orayı boş tutan yerine, yatırım yapana verdiğinizde bu katkı oluşmaktadır. Bu bağlamda 1 yılın içinde 200’e yakın parseli usulüne göre kullanılmadığı için iptal ettik. Bunlardan 150 tanesinin de bağımsız bir komiteyle dağıtımını sağladık ve yatırımlarında takipçisi oluyoruz.
Tarım Arazilerinin Korunması Yönünde Toprak Koruma Yasası Hazırlanıyor
İnşaatlar artarken tarım alanlarının korunmasına yönelik neler yapılıyor?
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali: Tarımsal alanların korunmasıyla ilgili yürüttüğümüz çalışmalardan birincisi mevzuat çalışmasıdır. Toprak Koruma Yasası’nın hazırlanarak Meclisten geçirilmesi ve tarımsal nitelikli arazilerin bu kimliğini koruyarak geleceğe aktarılması oldukça önemli. Bunun yanı sıra tarımsal arazilerin devamlılığında verimli tarımsal faaliyetlerde bir başka önemli nokta. Bu bağlamda narenciye üretim alanlarında teşvik yöntemiyle önce kümelenmenin ve ardından kooperatifleşmenin özendirilmesi için gayret veriyoruz. Neticede tarımsal üretim de alanı büyük olan arazilerden çok daha fazla verimlilik elde edilmektedir. Bu kapsamda alanı geniş olan arazilere yönelik teşviki arttırdık ve bu yöntemle küçük tarım arazilerinin bir araya gelerek tek bir çatı altında devletle ilişkilerini düzenlemelerini ve verimliliklerin artmasını hedefledik.
Yorum gönder
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.