Şimdi yükleniyor

Türk Mizah Mutfağında Soğuk Meze

2020 yılı ocak ayı ile başlayıp günümüze kadar varlığını sürdüren  çeşitli felaketler; depremler, yangınlar, seller, çekirge istilası, çığ, korana-virüs ve diğerleri tüm dünyayı derinden etkilerken diğer yandan Türk mizah mutfağına  malzeme olabilmeyi başarmıştır.

“Virüsle dalga geçen tek millet biziz herhalde, ülkeye virüs mü girdi, Çin’den gelin mi geldi belli değil !” ya da “2020 sal bizi gidelim ağam !” gibi paylaşımları sosyal medyada sık sık görmeniz muhtemeldir. Paylaşımlarda kıvrak Türk zekâsını görebildiğiniz gibi, süreç içerisinde yapılan uygulamalara karşı  Türk usulü yöntemler görebilmeniz de mümkün. Portakal kabuğundan maske yapan dede, polise yakalanmamak için çam ağacı ile kamufle olup caddede yürümeye çalışan amca, dedikodunun ortasında ‘jandarma geliyor’ denince eve kaçmaya çalışan teyzeler,Ankara yeni mahallede çalıştığı yeri gündüz depo akşam pavyon olarak kullanan vatandaş !..

Evlerimizden dışarı çıkamadığımız şu günlerde sosyal medya ile daha içli dışlı olduk fakat bazı paylaşımlar gerçekten düşündürücü. Acaba şaka mı ya da inşaallah şakadır dediğimiz türden. “Bir ilçenin  bir köyünde  testi pozitif çıkan birinin, ailesinden ve bütün akrabalarından helallik isterken, hepsine sarılması ve şapur şupur öpüşmeleri neticesinde bütün köy karantinaya alınmış” , “#Evde kal ! uyarısının altına kadının biri, ben evde kalalı 20 sene oldu, 3 hafta daha beklerim sorun değil” yazmış.

Söz konusu ironik üslup ve yapılan  göndermeler Türk dili ve  edebiyatını da içine alınca sanatçıların ünlü sözleri ve atasözleri de mizah sofrasını süslemiştir. Mevlana’nın “Ne olursan ol yine gel !” sözü “Korona varsa gelme !” ile değişirken, “Koronayı gelin etmişler, kokusu 14 gün sonra çıkmış” , “Komşunun gribi komşuya korona gözükür”, “Besle koronayı söksün ciğerini” vb. atasözleri de türetilmiştir. Ayrıca izole olduğumuz ve temizlik konusunda titiz davrandığımız, sağlıklı kalabilmek için çaba harcadığımız bu günlerde dikkat etmemiz gereken tedbirler de “Kayı selamı tamam, taharet ve abdest tamam,sırada: Kelime-i Şahadet kaldı. Haydi Avrupa : – Eşhedû Enlâ İlahe İllallah…” şeklinde  mizah konusu  olmaktan kurtulamamıştır.

Mizahın altını ideoloji ile dolduran mesajlarda yok değil! “Markete giderken maske ve eldiven yeterli diyenlere inanmayın, ben sabah gittim para da lazımmış.”, “Faturalar sayaç okunmadan yazılacağına göre,sayaç okuma bedeli ne olacak?” gibi paylaşımlarda dikkat çekiyor. Aynı zamanda Twitter üzerinden yöneticilerin paylaşımları da mizahtan nasibini almış durumda !

     

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in vatandaşlara mesajı ve T.C İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun aktardığı trajikomik olay ise mizah mutfağındaki zenginliğimizin göstergesi !

Her ne felaket yaşarsak yaşayalım, Türk mizah mutfağı üretmeye devam edecektir. İçinde bulunduğumuz zor süreçte biraz olsun yüzümüzü gülümseten komik ve traji-komik paylaşımlar hayatımızı renklendiriyor. Fakat Çin’den gelin değil virüs aldık, evde kalmakta yarar var ve hayat usulca fısıldar; çay iç çay;)

#Evdehayatvar !

 

Alıntılar:

Fox Ana Haber

https://www.tercihiniyap.net/yasam/koranavirus-capsleri-esprileri-komiklikleri-ve-sozleri-h10314.html

https://www.facebook.com/deliterapis