Evliliğin İptali
Türk Medeni Kanunun 147. – 160. maddeleri arasında düzenlenen evliliğin iptali; evlilik birliğini sona erdiren sebeplerden biri olup geçersiz olarak kurulan evlilik birliğinin mahkeme kararıyla sona erdirilmesidir. Boşanma ile arasındaki fark; boşanma davalarında, boşanma sebepleri evlilik birliğinin içinde cereyan eden olaylardan ileri gelirken evliliğin iptalinde evlenmeden önceki sebeplere dayanılan sebeplerden ileri gelir.
Evliliğin Geçersizliği Nedeniyle İptal Davaları
Evliliğin geçersizliği nedeniyle iptal davaları, mutlak butlan ve nispi butlan hallerinin varlığı durumlarında açılabilecek davalardandır. Mutlak butlan; evlilik gerçekleşmiş olsa bile taşıdığı şartlar gereği hukuken hiç gerçekleşmemiş sayılan hallerin varlığını ifade eder. Nispi butlan ise; geçersizliğinin kamu düzenini etkilemediği ancak evliliğin taraflarınca ileri sürülebilecek geçersizlik nedenleri olarak tanımlanır.
Kanun hükmüne göre evliliğin mutlak butlanla batıl olabilmesi için; eşlerden birinin evlenme sırasında evli bulunması, eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması, eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması, eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması gerekmektedir.
Evliliğin nispi butlanla batıl olabilmesi için ise; ayırt etme gücünden geçici yoksunluk, evlenmeyi hiç istemediği veya evlendiği kişiyle evlenmeyi düşünmediği hâlde yanılarak bu evlenmeye razı olması, eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenmiş olması, eşinin namus ve onuru hakkında doğrudan doğruya onun tarafından veya onun bilgisi altında bir başkası tarafından aldatılarak evlenmeye razı olması, davacının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalık kendisinden gizlenmesi, kendisinin veya yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik pek yakın ve ağır bir tehlike ile korkutularak evlenmeye razı edilmiş olması gerekir.
Evliliğin İptali Davasını Açma Hakkı
Kanun koyucu bu davayı açma hakkını sadece eşlere değil, mutlak butlan hallerinin varlığı halinde ilgilisi olan herkese ve Cumhuriyet savcısına da re’sen bu davayı açma hakkı tanımıştır. Nispi butlan hallerinin varlığında ise bu davayı eşlere açma hakkı verilmiştir.
Evliliğin İptali Davalarında Hak Düşürücü Süre
Hak düşürücü süre; kanun tarafından tanınan hakkın, hak sahibi tarafından tanınan süre içerisinde kullanılmadığı takdirde, süre sonunda hakkın sona ermesine yol açan süredir. Evliliğin iptali davalarında da kanun, hak sahiplerine hak düşürücü süre tayin etmiştir. Buna göre; iptal davası açma hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak altı ay ve her hâlde evlenmenin üzerinden beş yıl geçmekle düşer.
İptali Talep Edilen Evliliklerde Dünyaya Gelen Çocukların Durumu
Mahkemece evliliğin butlanıyla iptaline karar verilen evlilik birliğinde dünyaya gelen çocukların olması durumunda, eşler iyi niyetli olmasalar bile çocuklar evlilik birliği içerisinde doğmuş sayılırlar. Çocuklarla ebeveynler arasındaki ilişkilerin tesisinde boşanma hükümleri uygulanır.
İptali Talep Edilen Evlilikteki İyiniyetli Eşin Durumu
Evliliğin geçersizliği durumunda eşlerden birinin iyi niyetli olması halinde eşin evlenmeyle kazanmış olduğu hakları korunmuş olacaktır. Eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır.
Evliliğin İptali Davalarında Tazminat
Evliliğin iptali davalarında boşanma hükümleri uygulanacaktır. Bu demektir ki bu davaların görüldüğü esnada nafaka talebinin söz konusu olması halinde, nafaka ihtiyacındaki eş tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası talep edebilir.
Evliliğin geçersizliği nedeniyle kişilik haklarına saldırıldığı iddiasında olan eş manevi tazminat talep edebileceği gibi maddi bir zararın varlığı durumunda da maddi tazminat taleplerini ileri sürebilir.
Evliliğin İptali Davalarında Mirasçıların Dava Hakkı
Evliliğin butlanı nedeniyle açılacak iptal davalarında mirasçıların dava açma hakları yoktur. Ancak açılmış bir davada, tarafların ölmesi halinde mirasçılar davayı devam ettirebilirler. Dava sonucunda iyi niyetli olmadığı tespit edilen eş yasal mirasçı olamaz. Daha önce yapılan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan haklar var ise bu hakları da kaybeder.
Yorum gönder
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.