Şimdi yükleniyor

Çocuğun Duygusal İstismarı ve Kötü Muamele Suçu

İstismar; çocuğun sağlığını, fizyolojik ve psikolojik gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin tarafından bilerek ya da bilmeyerek yapılan davranışlardır.

İstismar Türleri

Çocuğun istismarı üç şekilde karşımıza çıkıyor; fiziksel, cinsel ve duygusal istismar.

Duygusal İstismar

Ebeveynlerin ya da başka yetişkinlerin çocuğa karşı sergiledikleri saldırganca davranışlar duygusal istismarın konusunu oluşturur. Duygusal istismar kendini; “sen aptalsın”, “bir baltaya sap olamazsın” ve benzeri ifadelerde olduğu gibi aşağılama şeklinde; ebeveynlerin çocukla sağlıklı bir bağ kurmaması, çocuğun hor görülmesi, çocukla alay edilmesi, çocukla iletişim kurulmaması ve çocuğun terk edilmesi gibi davranışlarla reddetme şeklinde; çocuğun aşırı korunması ve çocuğa özgürlük alanı bırakılmaması şeklinde; çocuğa yeteneklerinin üzerinde başarı beklentisi yükleyerek, çocuğu çalıştırarak, çocuğa yaşın üzerinde sosyal sorumluluk yükleyerek, çocuğu kendi çıkarına kullanma, çocuğu izole etme ve çocuğu suça yöneltme şekillerinde kendini gösterebilir.

Duygusal İstismarın Etkileri

Duygusal istismara uğrayan çocukta özgüven sorunları, hayata ve başkalarına güvenememe, çocukta pasif ve bağımlı kişilik gelişimi, öz sevgi, öz değer ve benlik algısında düşüklük gibi etkiler görülebilir.

Ebeveynlerin eğitim hakkının bir uzantısı olarak çocukları disiplin etme yetkileri olsa da bu yetki çocuk üzerinde tahakküm kurma şeklinde kendini gösteremez. Çoğu ebeveyn, velayet hakkını bu anlamda kötüye kullanmaktadır. Çocuğuna duygusal istismar uygulayan ebeveynlere yönelik Türk Ceza Kanunu hükümleriyle düzenlenen suç tipleri mevcuttur. Bu suçlardan bir tanesi Kötü Muamele Suçudur.

Duygusal İstismarın Ebeveynler Açısından Sonuçları

Türk Ceza Kanunun 232. Maddesiyle Kötü Muamele Suçu düzenlenmiş olup aynı konutta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü muamelede bulunan kimselerin iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir.

Bu maddenin düzenlenmesiyle ailenin toplum içindeki yeri korunmak istenmiştir. Bu suçun oluşabilmesi için aynı evi paylaşan kişilerin diğerleriyle alay etmesi, aç bırakması, merhametsiz ve şefkatsiz davranması bu suçun oluşmasında yeterli olacaktır.

Ebeveynlerin duygusal istismarda bulunmamaları ve kötü muamele suçunun oluşmaması için ebeveynlerin disiplin yetkilerini kötüye kullanmamaları gerekir. Her ne kadar disiplin yetkisi eğitim hakkının doğal bir sonucuysa da bu yetkinin sınırının aşılması durumunda ebeveynlerin kötü muamele suçunu işlemiş olacakları bilinmelidir. Ebeveynlerin çocuğu disipline ederken bedensel ve ruhsal sağlıklarını riske atmadıklarından emin olmaları gerekmekte ebeveynler çocukları tehlikeye maruz bırakmamalıdırlar.