Doğan Akın’la “İnternette Gazetecilik” DAÜ’de
[vc_button title=”Haber: İbrahim Emre Sugel” target=”_self” color=”default” href=”#”]
[vc_button title=”Fotoğraflar: Çağdaş Bozkurt” target=”_self” color=”default” href=”#”]
T24 Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın, “İnternette Gazetecilik” konulu söyleşide Doğu Akdeniz Üniversitesinin (DAÜ) konuğu oldu.
DAÜ İletişim Fakültesi “Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü” tarafından düzenlenen organizasyon, Mor Salon’da gerçekleştirildi. Öğrencilerin yanı sıra araştırma görevlileri ve öğretim üyelerinin de katıldığı etkinlikte Akın, sektöre dair bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.
Söyleşinin açılış konuşmasını Yeni Medya ve Gazetecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nurten Kara yaptı. Kara, konuşmasında, 2 yıl önce de DAÜ’de Doğan Akın’ı ağırladıklarını ve şimdi yeniden aralarında görmekten ise memnuniyet duyduklarını belirterek, katılımcılara teşekkür etti.
Söyleşiye, gazeteciliğin her alanında çalışarak doğrularını ve yanlışlarını gördüğünü dile getirerek başlayan Akın, “öğrenme ilişkisi hayatımızın en temel motivasyonudur. Öğrenmenin bittiği her ilişki tükenir. Dolayısyla bugün burada sizlere bilgi ve deneyimlerimi sunarken aynı zamanda da sizlerden birşeyler öğrenmek için bulunuyorum”, dedi. Akın’ın konuşmasından öne çıkanlar ise şöyle idi:
İnternet Gazeteciliği Değil, İnternette Gazetecilik
Haberin konvensiyonel medya mecralarından ziyade daha çok internette tüketildiğine dikkat çeken Akın, “ben internet gazeteciliği demiyorum, internette gazetecilik diyorum. Gazetecilik İnternetle birlikte neredeyse gerçek zamanlı bir yayın imkanı buldu. Biz T24 olarak, günde yaklaşık 250 adet haber giriyoruz. Bu da pek tabii, doğru editör denetimiyle beraber sürhatte gerektiriyor. Bu bağlamda aciliyeti olan bir meslek olan gazetecilik, internetle birlikte çoklu ortam teknolojileriyle beraber bu imkanı bizlere sunuyor”, dedi.
Ayrıca gazeteciliğin yok olmaya yönelen bir meslek olduğuna dair görüşlere katılmadığını da belirten Akın, internette büyük bir hızla akan enformasyonun doğru bir gazeteci filtresinden süzülmeye ihtiyaç duyduğunu ve bunun, mesleğin standartlarını üst seviye bir profesyonelliğe çektiğini ifade etti.
Muhabirlikten Editörlüğe Uzanan Rota Tersine Dönüyor
Konvensiyonel medya mecralarında muhabirlikten editörlüğe uzanan rotanın internetle beraber tersine döndüğüne de değinen Akın, internette yer alan büyük enformasyon yığınından ilgili alanın belirlenip, okurlara bir dünya sunulmasının söz konusu olduğunu, bu icraatında editörlük sahasını genişlettiğini ve mesleğe içerik editörlüğünden başlanmasına öncülük ettiğini belirtti. Akın, konuşmasında; “artık muhabirlikten editörlüğe uzanan rota tersine değişim gösterebiliyor. Editörlükten başlayıp muhabirliğe geçiş yapanlar, bir konuya nasıl yaklaşacağını, nasıl bir başlık kullanacağını daha iyi tahlül edebiliyor. Böylelikle gazeteci, sahaya çıkınca çok daha iyi haberlerle geri dönüyor. Biz bunu T24’de deneyimledik ve başarılarını gözlemledik”, dedi.
İnternet Haber Tekelini Kırdı
Konvensiyonel medya alanlarının inşaasının çok maliyetli olduğuna dikkat çeken Akın, internetle beraber haberin tekelinin kırıldığını ve medya patronlarından bağımsız düşük maliyetle yeni medya alanlarında haberciliğin yapılabildiğini belirtti.
Öte yandan, internetle beraber kurumların haber sitelerinden ve yurttaş gazeteciliğinden edinilen enformasyonların da, bu tekelin kırılmasında ki diğer etkenler olduğuna değinen Akın,”sosyal medya kullanımının en yoğun olduğu ülkelerden biriyiz. Bu da yurttaş gazeteciliğinin ön plana çıkmasına neden oluyor. Lakin bu alanda da gazeteciliğin filtresine ihtiyaç duyulmaktadır”, dedi.
Ayrıca dünyanın hemen her yerinde, gazetecilerin tamamen bağımsız yapılarda çalışma imkanı bulamadığının da altını çizen Akın, gazetecilerin kalemini etkileyen bağlılıklardan yine de kendilerini esirgeyebileceklerini, buna örnek olarakta, şirket gezilerinden, bedava ağırlanmaktan uzak durabileceklerini belirtti.
Gazetecilik, Gazetecinin Gerçeklerle Kurduğu İlişkinin Vasıtasıdır
Gazeteciliğin sadece sermayeden deil, idolojik angajmanlardan da bağımsız olması gerketiğinin önemine vurgu yapan Akın, “bakıyorsunuz patronaj açısından bağımsız, ama idolojik angajmanlar nedeniyle bağlı ve yanlı. Böyle bir gazeteci kendi mahallesine yönelik üretim yaparken çok fazla hak ihlali ve kışkırtma yapabiliyor. Bu da gazetecinin gerçeklerle kurduğu ilişkilerini etkiliyor. Günün sonunda geriye dönüp baktığımızda, bellek çalışması yaptığımızda, gazetecilerin gerçeklerle nasıl ilişkiler kurduğuna dair sorgulamalar yapabiliyoruz”, dedi.
Gelir Kaynaklarını Ortaya Koyamıyorlar
Türkiye medyasındaki en zor şeylerden bir tanesinin, yayın mecrasının patronlarını dahi bilememek olduğunu dile getiren Akın, bu alanda şeffaflığın söz konusu olmadığını, gelir kaynaklarının ortaya konmadığını ve bunu yapmaktan sakınıldığını belirtti. Akın, konuşmasında; ” hem şeffalık gibi temel değerlerden hareket eden, sorgulamaya soyunan bir mesleği, gazeteciliği icraa ediyorsunuz, hemde daha birnci adımda şeffaf davranamıyorsunuz”, dedi.
Gazetecilikte, Misyon Gazeteciliği Olmaz
Misyon gazeteciliğinin ideolojik angajmanlara olan bağlılıkla yakın anlamlara geldiğine dikkat çeken Akın, gazetecinin gerçeklerle kurduğu ilişkinin misyon üstlenmekten yoksun, bağımsız bir ilişki olması gerektiğini ifade etti. İdeolojik angajman kullanımının ve misyon gazeteciliğinin meslekte çok ciddi yaralar açtığına da değinen Akın, “gazetecilikte misyon gazeteciliği olmaz. Biz tüm bu angajmanlardan bağımsız, haber ne ise onu veririz. Kim ne der diye de düşünmeyiz”, dedi.
Bağımsız Gazetecilik İçin Reklam Gelirleri Çok Önemli
Bağmsız gazetecilik yapmak için internette reklam dünyasının çok önemli olduğunun da altını çizen Akın, internette reklam algoritmalarının iyi bilinmesi gerektiğini, çünkü oradan gelen gelirlerle haber portalının ayakta kalabildiğini belirtti.
Ayrıca reklam gelirlerinin üzerinde ciddi bir komisyon ve vergi yükünün olduğunu da ifade eden Akın, bu alanda istismar olduğunu sözlerine ekledi.
Ceza Söz Konusu Olduğunda Gazeteciyiz, Ama Basın İş Kanununa Tabi Tululmuyoruz
İnternette sadece ceza hukukuna bağlı, basın yayın yoluyla işlenen suçlara yönelik yasal sorumluluğa tabi gazeteci sayıldıklarına dikkat çeken Akın, “tabii bu cezalar yüzde 50 daha arttırılmış cezalardır. Söz konusu ceza olunca bu alanda gazeteci sayılıyoruz, ama Basın İş Kanunu’na bir türlü tabi tutulmuyoruz. Böylelikle internette yaptığımız gazeteci faaliyetlerimiz için basın kartı alamıyoruz”, dedi.
Son olarak, internette yayınlamış oldukları medya materyallerinin, kendilerine haber verilmeksizin, Erişim Sağlayıcıları Birliğine yazı yazılarak engellenebildiğine de değinen Akın, bu sebeple engellemelerden ne yazık ki tesadüfen haberdar olabildiklerini ve ancak engelleme işleminin ardından kendilerine konuya ilişkin başvuruda bulunma hakkının tanındığını belirtti.
Organizasyon, toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.