Kıbrıs’ta Gazeteci Olmak
Gazeteci Hasan Yıkıcı, Kıbrıs’ta gazetecilerin yaşadıkları zorlukları ve gazeteciliğin geleceği hakkında düşüncülerini bizimle paylaştı.
Gazeteciler sadece bilgi değil fikirde üreten insanlardır.
Kıbrıs’ta gazetecilik yapmak Türkiye ya da diğer ülkelere göre avantajlı mı yoksa dezavantajlı mı?
“Biliyorsunuz ki Kıbrıs birçok metrepol ülkeye göre küçük bir yer. Dolasıyla küçük bir ülke olmasının kaynağa ulaşma açısından ya da bir habere, bir olaya, teknik uzmanlara ulaşma konusunda kolaylık sağlıyor. Ama tabiki, gazeteciliğin bana göre bir ilkesi vardır. “hakikatı ortaya çıkarmak” söylenmesi istenmeyen şeyleri büyük, küçük olsada çekip alıp paylaşmak gerekir. Buda her yerde yaşanabilcek bir dezavantajdır. ”
Bir gazeteci bahsettiğiniz hakikati ararken ne gibi zorluklarla karşılaşıyor? Kıbrıs’ta ne gibi engeller çıkıyor karşısına?
“Ulaşılması istenmeyen bilgiler gizlenebiliyor, saklanabiliyor. Bir de gazetelerin ekonomi politiği vardır ve reklam ilişkileri tüm dünyada olduğu gibi burada da vardır. Bazen bir hakikatı yakalarsınız ancak ekonomik size geri dönüşü olabilir.
Bir diğer konusu otoriter rejimden dolayı ifade özgürlüğünün kısıtlanması. Linçleme ve hedef gösterme ile karşılaşmaktayız. Gazeteciler sadece bilgi değil fikirde gösteren insanlardır. Bu anlamda çeşitli riskler karşımıza çıkmaya başladı. ”
Peki, gazeteceliği kadın/erkek olarak zor bir meslek olarak görüyor musunuz? Ayrıca ifade özgürlüğünüzde yavaş yavaş kısıtlanmaya başladı bu durum mesleğinizi daha da zorlaştırıyor mu?
“Gazetecilik öyle bir şey ki zorlaştıkça motivasyonunuz artıyor. Ne kadar kısıtlansa da siz o ifade özgürlüğüne daha çok sarılıyorsunuz ve kendinizi daha çok ifade etmek istiyorsunuz. Gazetecilik elbette zordur özellikle maddi açıdan özel sektörde çalışanlar düşük bütçelerle çalışıyor. Bu anlamda gazetecilik kırılgan bir yaşam sunuyor bence bu ilk zorluğudur.
İkinci olarak kadınlar için erkeklerden biraz daha zor olabilir çünkü kadınlara yüklenmiş birçok anlam vardır. O anlamlarla, kalıplarla çatışma içerisindeyken kendilerini ifade etmeye çalışıyorlar.”
Bir gazetecinin siyasi düşüncesi olması yapılan haberi ne derece etkiliyor? Tarafsız gazetecilik sizce mümkün mü?
“Tarafsız gazetecilik diye bir şey yoktur. Tarafsız söylemi bile bir taraftır. Gazetecinin elbette bir siyasi görüşü olması lazım ve belli başlı noktalarda tarafta olması lazım. Gazetecinin seçtiği haber, attığı başlık bile hangi tarafta olduğunu gösterebilir. Fakat buradaki önemli olan şey haberi kurarken, üretirken olabildiğince nesnel olabilmektir, manipüle etmemektir. Verilerle konuşmak ve gerçekleri yansıtmak önemlidir. Siyasi görüşünüz ne olursa olsun siyasi görüşünüzün yansımalarını haberin özüne aktarmamanız lazım. Çünkü o zaman rengi değişir; gazetecilik yapmış olmazsınız manipülasyon yapmış olursunuz. Manipülasyondan uzak durmak lazım, haberi yaparken verilere sadık kalmak lazım, özellikle günümüzde bu kadar bilgi kirliğinin olduğu yerde spekülasyona ve yorum katmamaya özen göstermek lazım.”
Kıbrıs’ta gazeteler ve gazeteciler etik kurallara ne kadar uyuyor?
“Bunu ben çoğunluklu olarak tabiki yargılayamam ama medyada genel olarak özellikle mahkeme haberlerinde veya kadınlar, göçmenler gibi kesimlere yaklaşım alanında ne yazık ki etik değil. Hedef gösterme yapılıyor, açık isim kullanılıyor, deşifre ediyorlar, erkekler üzerinde cinsiyet belirtilmezken bazen öyle haberler oluyor ki özellikle kadın cinsiyeti belirtiliyor ve bence bunlar etik değil.
Bir başka etik olmayan durum ise yeni medyada olan internet gazetelerinin sürekli kopyalama yapması ve kendi sayfalarında kullanmaları.
Ayrıca başka bir etik olmayan konu sosyal medyada yalan bilgiyi ilk ben paylaşayım düşüncesiyle sorgulamadan yayınlanıyor ve bu yalan bilginin çok hızlı yayılmasına sebebiyet veriyor. Bu durum, hem etik değildir hem de gazetecilik prestijini zedelemektedir.”
Geleneksel medya ile yeni medyanın karşı karşıya geldiği noktalar oluyor mu ?
“Karşı karşıya gelmek diyemeyiz ama geleneksel medyadan yeni medyaya geçiş sürecindeyiz. Dünyada çok ilerledi, ancak Kıbrıs’ta yeni yeni başlamakta. Bence şuan geleneksel medya ile yeni medya birbirlerini besleyerek ilerliyor. Geleneksel medyayı yani gazete ve televizyonları belli başlı kesimler izliyor aslında, bizden daha yaşlı olan kuşaklar takip ediyor. Bu kuşakların değişimi ile yeni medyaya olan ilgi ve yatırım artacaktır.”
Teknolojinin gelişmesi ve yeni medyanın ilerlemesi gazeteciliği zedeliyor mu?
“Gazetecilik her meslek gibi değişen, dönüşen bir alandır. Değişen teknoloji ve toplum yapısıyla birlikte kitle iletişim araçlarının başkalaşmasıyla birlikte gazeteciliğin biçimi değişiyor. Bu durumda, yapılan haberler çok hızlı bir şekilde yayılacaktır ayrıca kolaylaşmada sağlayacaktır. Bu kimi zaman yardımcı olsa da kimi zaman kirlenmeye de sebep olacaktır.”
Gazetecilik için söylenen “önemi artan değeri azalan meslek” düşüncesine katılıyor musunuz?
“Evet önemi artıyor ama değeri maddi olarak azalıyor. Gazetecilerin bu değişim sürecinde gelir elde etme modelleri krize giriyor. Diğer taraftan iktidarlar gazetecilerle sürekli olarak sıkıntı yaşıyorlar ve iktidar sahipleri bunu değersizleştirmeye çalışıyorlar. Önemi var ama değeri de bu pandemik süreçten sonra daha da artacağını düşünüyorum.”
Bu bölümü okuyup mesleğini Kıbrıs’ta yapmak isteyenler için ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz? Nasıl bir yol izlemeliler?
“Kesinlikle yeni medyaya odaklanmalılar, dijitalın sunduğu birçok şeyi değerlendirmeliler. Gazeteciliğin nitelikli elemana ihtiyacı var. Yeni öğrenciler kendilerini farklı alanlarda ne kadar çok geliştirebilirlerse okadar çok iyi olacaktır. Veri bilimi ve görseleştirilmesi ile ilgilenebilirler büyük bir ivme kazanan bir alandır. Ayrıca podcastı öğrenmeleride çok iyi olabilir. Basılı gazeteye asla odaklamamalıdırlar. Artık o sadece bir nostaljidir. Gelecek dijitaldedir. Kendinizi geliştirmeye, öğrenmeye açık olmalıdırlar ve yanılmaktan korkmamalıdırlar.”
Yorum gönder
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.